Anasayfa Haberler Duyurular İletişim Düğün -Sünnet Takvimi Ziyaretçi Defteri Arama 20 Nisan 2024 Cumartesi 
 
DİRLİK BİRLİKTEDİR.
İstek, Şikayet ve Öneri Bildiriminde Bulunmak için tıklayınız...
Hata Bildiriminde Bulunmak için tıklayınız...
Çayırpınar Köyü
 Köyümüz
 Yer isimleri
Köyde Sülaleler
Muhtarlarımız
Esnaflarımız
Mezunlarımız
Şehitlerimiz
Sanal Mezarlık
Ziyaretçi Defteri
Cep MESAJ Sistemi
Sizden Gelenler
Anılar
Şiirler
Sizin İçin Seçtik
Dernekler
Ankara
Çankırı
İstanbul
Dernek Tüzüğü
18.221.41.214
0
30
487
1165
16455
1867292 / 2587798
 
Veli Bilgilendirme Sistemi
 
DUYURU : KUTLU DOĞUM VE MEVLİD KANDİLİ - Pazartesi 11.02.2011 
Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü.Ruhlar bir şey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. 

Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.
İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun? sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur dediler.(1) Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu? diye sordu.
- Bilmiyoruz diye cevap verdiler.
Yahudi, Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var dedi.

Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular. haberini aldılar.

Ertesi gün Yahudiye vardılar:
Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu? dediler.
Yahudi Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır? dedi.
Onlar, Öncedir ve ismi Ahmed'dir dediler. Yahudi, Beni ona götürün dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,

Ne oldu sana, yazıklar olsun dediler.

Yahudi, Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.

Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir dedi.(2)

Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..

Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver.

Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)

Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:

O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük.

Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:

Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin

Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.
Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.

Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)

Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.

Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.

Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.

Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.
Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.

Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)
İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.
Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.

http://www.islamiyet.gen.tr/mubarek_gun_ve_geceler/kutlu_dogum_ve_mevlid_kandili.php Metin belirtilen internet sitesinden alınmıştır. 
Bu duyuru 1117 kez okunmuştur.
Yorum yazabilmeniz için sisteme giriş yapmanız gerekir.
Toplam Yorum Sayısı : 9
 Hocâgil - Zeki ŞENTÜRK 2/22/2011 9:52:55 PM 
mevlid kandilinin hayırlara vesile olmasını Allah cc dilerim.
 
 Fisiyingiller - Celalettin ÖZKAN 2/16/2011 8:47:01 AM 
Türk-İslam Aleminin ve bütün köylülerimiz Kandilini Kutlar Hayırlara Vesile olmasını yüce Rabbimden niyaz ederim

Celalettin ÖZKAN
Çayırpınar Köyü Muhtarı 
 Hatipgil - Ahmet YİLMAZ 2/15/2011 5:15:05 PM 
TÜM İSLAM ALEMİNİN KANDİLİNİ KUTLAR, HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLERİM 
 Teyyarenin Veysel - Mehmet Ali ÖZDEMİR 2/14/2011 10:37:35 PM 
Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu,rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere... Erişmenizi Cenabı Hakdan niyaz ederim.. 
 Hocâgil - Zafer ŞENTÜRK 2/14/2011 1:26:06 PM 
mevlid kandilinizin hayırlara vesile olması dualarımla tebrik ederim... 
 Çankırı - Çankırı DERNEK YÖNETİMİ 2/14/2011 9:10:15 AM 
Mevlid kandilinin beraberliğe, huzur, barış ve dostluğa vesile olmasını diler, sizin ve ailenizin kandilini tebrik ederiz. Dernek Yönetimi 
 Güdek Hasan - Recep TEKKEŞİNTEKİN 2/13/2011 7:15:37 PM 
Tüm islam aleminin ,Özellikle ÇAYIRPINARlı kardeşlerimin mevlit kandilini kutlar,hayırlara vesile olmasını dilerim. 
 Hocâgil - İlyas ŞENTÜRK 2/13/2011 1:01:25 PM 
Müslüman ve Türk Dünyasının Mevlid Kandillerini kutlar, hayırlara vesile olmasını yüce ALLAH tan niyaz ederim. 
 Hocâgil - Ömer ŞENTÜRK 2/12/2011 12:00:40 AM 
Tüm islam aleminin kandilini kutlar,hayırlara vesile olmasını temenni ederim. 
MEZUNLARIMIZ
Sizce Bu Kim ?
 
 
 
Şu anda sitede 1 kişi var.
Copyright © 2024 Çankırı Çayırpınar Köyü Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği Her Hakkı Saklıdır.
Sitedeki bilgi ve resimler resmi belge veya kanıt olarak kullanılamaz.
eposta: cayirpinar18@hotmail.com - cayirpinar18@gmail.com
Telefon : 0376 212 09 55 - 0541 818 70 05